27 Aralık 2007 Perşembe

Zambak

Birçeneklilerin zambakgiller (Liliaceae) ailesinden bir bitkidir. Zambakların taç yaprakları sarı, kırmızı, turuncu gibi sıcak renklidir ve üstlerinde siyah çizgi ya da lekeler bulunur. Zambaklar soğanlı çiçeklerdendir ve bazıları dallanma noktalarının kutluk altlarında ortaya çıkan çok sayıda soğancıklarla çoğalırlar. Zambağın büyük olan ve olgunlaştığında altın sarısı çiçek tozlarını yayan erkek organları çiçeği daha da gösterişli kılar. Liliales ya da liliiflorae takımının örnek türü olan lilium cinsi bitki bilimsel açıdan çok iyi tanımlanmıştır ama bu terim benzerlik gösteren daha başka bitkiler için de ortak ad kullanılmaktadır. Zambak ne çok ne de az gelişmiş olduğu için liliales takımının tipik cinsidir. Zambak alt çanak yapraklı olan ve bunlardan dıştaki üçü çanak, içteki üçü de taç bölümünü oluşturan bir çiçek yapısına sahiptir. Zambakların güzel görünümlerini bu son derece renkli olan çiçek bölümleri sağlar. Buna karşılık yumurtalığın yerleşimi, çiçeğin geri kalan bölümünü biraz değiştirir.

Yasemin Çiçeği

Yaseminler tıpkı lale, sümbül ve gül gibi şiirlere konu olmuş zarif ve hoş kokulu bir çiçektir. Bir çok ülkede değerli süs bitkileri arasında yer alan yaseminlerin doğada kendiliğinden yetişen 300 kadar türü vardır. Zeytingiller familyasının jasminum cinsini oluşturan bu türler sürüngen, tırmanıcı yada dik çalı yapısındadır. Yasemin sözcüğü batı dillerinde olduğu gibi bizim dilimize de Farsça yasemen sözcüğünden girmiştir.Dünyanın tropik ve astropik bölgelerinde yaygın olarak yetişen yaseminler genellikle beyaz yada sarı, bazıları ise kırmızı çiçekler açan her dem yeşil yada kışın yapraklarını döken bitkilerdir. Bunların içinde en iyi tanınan tür adi yasemin bazı yörelerde kışın yapraklarını tümüyle dökerken bazen yarı yapraklı kalır. Yaz başından güz sonuna kadar çiçek açan bu türün minik, koyu yeşil yaprakları, hoş kokulu beyaz çiçekleri vardır. Bu zarif ve alımlı çiçekler beş taçyapraktan oluşur. Kış yasemini denilen tür ise yapraklarını dökmesine karşın kış boyunca çıplak dallarında hiç eksik olmayan yıldız biçimli altın sarısı çiçekleriyle çok sevilen bir süs bitkisidir. Yaseminlerin bazı türleri iklimin uygun olmadığı yörelerde ancak serada yetiştirilebilir. Oysan çoğu kış mevsimini kolaylıkla açıkta geçirebilir. Yaseminler dal parçalarından çelikleme yöntemiyle çoğalır. Jasminum officinale gibi bazı türler çevrelerindeki desteklere kendi başlarına kolaylıkla tırmanabildikleri halde, yere yatık olarak gelişmemesi için özel desteklere bağlanması yada sardırılması gereken yasemin türleri de vardır. Kokulu yaseminlerin çiçeklerinden parfüm yapımında kullanılan, ayrıca sabun ve öbür tuvalet malzemelerine katılan hoş kokulu uçucu elde edilir. Bu yağa yasemin esansı denir. Ful adıyla da bilinen arap yasemininin çiçeklerinden ise yasemin çayı denen hoş kokulu bir çay hazırlanır.

Taflan

Taflan gülgiller familyasından, kışın yapraklarını dökmeyen küçük bir ağaççıktır. Kuzey İran’ da, Karadeniz’ in doğu kıyılarında ve Balkanlar’ da kendiliğinden yetişen bu bitki iri, parlak koyu yeşil yapraklarından ötürü park ve bahçelere süs ve gölge ağacı olarak dikilir. Bazı yörelerde meyveleri taze yemiş olarak tüketilir. Orman içi gölgelik yerlere, duvar kenarlarına ve nemli toprakları seven taflan 6 m ye kadar boylanabilir. Baharla birlikte açan beyaz çiçekleri dik salkımlar oluşturur. Ortadaki kalınca sapın çevresine dizili olarak gelişen olgunlaştıkça siyaha yakın bir renk alır. Taze taflan yaprakları suya damıtılarak yatıştırıcı, öksürük kesici ve solunumu uyarıcı olarak kullanılan bir sıvı hazırlanır.

Şebboy

Sarı ve turuncunun çeşitli tonlarındaki hoş kokulu çiçekleriyle çok sevilen bir süs bitkisidir. Turpgiller (Brassicaceae) familyasında yer alan bu bitkinin (Cheiranthus cheiri) yabanilerine daha çok Avrupa’ nın güney kesimindeki çayırlık ve kayalık alanlarda rastlanır. Başka bir çok ülke gibi Türkiye’ de de yaygın olarak yetiştirilen şebboyun kahverengimsi hatta kırmızımsı çiçekli çeşitleri de geliştirilmiştir.Şebboy, öbür bahçe bitkilerinin çoğundan daha erken çiçeklenen iki yada çok yıllık bir bitkidir. En iyi akaçlanması uygun serin iklimli yerlerde yetişen bitki ortalama 50 cm ye kadar boylanır. Dallanmış dik gövdesi şerit biçiminde, grimsi yeşil, sert yapraklar taşır. Dalların ucunda kümeler oluşturan dört taçyapraklı çiçekleri vardır. Tümüyle açtığında çevreye baygın bir koku verir. Şebboy çiçeklerinin kokusu taşıdığı uçucu yağdan ileri gelir. Bu hoş kokulu yağ parfüm sanayisinde koku verici olarak kullanılır.
Şebboy dik saplı bir süs bitkisidir ve çok değişik renkte güzel kokulu çiçekleri vardır. İlmi adı matthiola dır ve turunçgillerdendir. Sarı şebboy, az çok kahverengiyle karışıktır ve sarı çiçekleri vardır. İlmi adı cheiranhustur.Bahçe şebboyu (Matthiola incana ve M. Annua), uzun ömürlüdür ve çok yaygın bir bitkidir. Yetiştirilmesi pek fazla ihtimam istemez. Tohumla üretilir. İlkbaharda yastıklara ekilir, yazın şaşırtma yapılarak istenilen yere dikilir; yalnız büyük soğuklarda limonluklara veya camekanlara alınır. Sarı şebboylar bir, iki yada çok yıllık bitkilerdir; çiçekleri sapların ucunda salkım halindedir. Ilıman bölgelerde on kadar türü yetişir. En iyi bilinen türü baya sarı şebboydur. (Cheiranthus cheiri)

Şakayık

Şakayık çiçeğinin ilmi adı olan paeonia, Yunan hekimi Paeon’dan gelir. Homeros’a göre bu hekim Pluton’un Herakles’ten aldığı yarayı bu bitkiyle tedavi etmiştir.Şakayık süs bitkisi olarak bahçelerde yetiştirilir. Çok yıllık birçok türü vardır. En yaygını bahçe şakayığıdır. Şakayık basit veya katmerli beyaz, pembe, kırmızı veya alaca renklerde çiçek verir. Çin şakayıklarının çiçekleri beyaz, sarı, pembe, kırmızı renklerde olur. Aynı zamanda çok güzel kokarlar. Ağaç şakayıkı odunsudur. Gayet yavaş büyür, beyaz, pembemsi, pembe veya kırmızı renkte çok güzel çiçek açar. Sarı şakayık ağaçsıdır, çiçekleri sarı, erkek organları taç şeklinde güzel ve büyüktür. Şakayıklar kökten fışkıran sürgünlerle ürerler, çok dayanıklıdırlar. Her türlü verimli toprakta ve bütün şartlarda yetişir. Tohumdan yetiştirilen şakayıklar ancak 5 – 6 yıl sonra çiçek açmaya başlarlar.

Siklamen

Göz alıcı renklere bürünmüş alımlı çiçekleriyle sevilen süs bitkilerinden olan siklamenlerin doğada 16 türü vardır. Çuha çiçekleriyle aynı familyada yer alan bu türlerin hepside çok yıllıktır. Siklamenler doğada kendiliğinden yetişen bir bölümü de evlerimizi süsleyen pembe, beyaz yada kırmızı çiçekli bitkilerdir. Orta ve Güney Avrupa ile yakın doğunun yerli bitkilerinden olan siklamenlerin bir bölümü yurdumuzda da çalı diplerinde, ormanlarda ve kaya gölgeliklerinde kendiliğinden yetişir. Doğada siklamenlerin çoğu ilkbaharın hemen başlarında yada sonbaharda çiçeklenir. Yaprakları, toprak altındaki yumrulardan çıkarak toprağın hemen yüzeyinde öbekler oluşturur. Damarlarının çevresi genellikle beyaz lekeli olan bu yürek biçimli ve derimsi yaprakların arasından taçyaprakları geriye kıvrılmış uzun saplı çiçekler uzanır. Çiçekler döllendikten ve meyve oluşumu başladıktan sonra sapları kıvrılıp bükülerek yere doğru eğilir ve toprağa ulaşır. Böylece toprakla karışan tohumlar çimlenerek yeni bitkiler oluşturur.En çok gölgelik yerleri seven siklamenler tohumdan yada yumrulardan üretilir. Park ve bahçelerde yada saksı bitkisi olarak evlerde yetiştirilir.Siklamen yumruları doğada bazı hayvanlar, özelliklede yaban domuzları için iyi bir yiyecek kaynağıdır. Nitekim, yumruları domuzlar tarafından topraktan kazılarak çıkarıldığı için bu bitkilere halk arasında ‘domur turpu’, ‘domuz ekmeği’ yada ‘domuz elması’ gibi adlarda verilmiştir.

Sardunya

Sardunyalar göz alıcı kırmızı yada pembe çiçekleriyle bahçeleri ve balkonları süsleyen en çok yetiştirilen süs bitkilerindendir. Turnagagasıgiller familyasının pelargoium cinsinde yer alan bu bitkilerin bilimsel adı leylek anlamındaki Yunanca pelargos sözcüğünden gelir. Çünkü sivri uçlu ince meyveleri bir leyleğin gagasını andırı. Afrika’ nın güney kesiminde yabani olarak yetişen bu bitkiler alımlı çiçeklerinden dolayı dünyanın bir çok ılıman ve sıcak bölgesine yayılmış ve yüzlerce süs çeşidi geliştirilmiştir. Sardunyalar otsu yada odunsu yapılı olup son derece dayanıklı bitkilerdir. Yaprakları yuvarlak yada loplu ve kalındır. Uzunca bir sapın ucunda tek tek değil bir arda açan çiçekler çeşidine bağlı olarak irili ufaklı demetler oluşturur. Yalın katların yanı sıra katmerlileri, alacalıları yada fırfırlı yapraklıları da geliştirilmiştir. Bazı çeşitlerin yapraklarının sık tüylerle kaplı olmasına karşılık bir bölümü derimsi ve parlaktır. Sakız sardunyası denen bu parlak yapraklı çeşitler sarkıcı özelliği nedeniyle genellikle balkon çiçekliklerinde yetiştirilir.Bol güneşli, iyi akaçlanmış, gevşek toprakları seven sardunyalar çoğunlukla gövdeden kesilen dal parçalarından yani çelikleme yöntemi ile çoğaltılır. Ayrıca tohumdan da üretilebilir.